Wednesday, September 09, 2009

Bir felaketin ardindan...

Dun okumustum bunu;

"Kainatta mukemmel bir ahenk,hassas bir nizam var. Parcalar ve noktalar habire degisir.Isimler ve mekanlar yenilenir. Ettigi her laf, verdigi her zarar insana geri gelir. Halbuki insan bunu bilmez; kendini zora kosmakda mahirdir. Basina gelenlerden hep baskalarini sorumlu tutar. Ayrintilar silinir ve sil bastan cizilir.Ama cember sabit kalir." Elif Safak/Ask

Bugun Istanbul'da yasananlarla ne ilgisi olabilir ki bunun? ne yani Ilahi ceza mi? gibi seyler soylenmek yerine sunlari yazmak isterim;

Daha bir kac ay once selin en cok zarar verdigi bolgelerdeki kacak-gocek yapilanmanin onlenmesi adina yapilan yikimlari dramatize ederek ve belediye yonetiminin gaddarana tutumundan dem vurarak haber yapan TV kanallari ve siyasiler bugun nedense o gunku soylemlerinin aksine"neden dere yatagindaki yapilanmaya izin verildi, neden kacak yapilar onlenmedi, yada yikilmadi "diye cigirtkanlik yapiyor ya ne tuhaf!

Su gun bu felaket olmussa olenlere rahmet dilemekden, ailelerine sabir telkin etmekden, ve Rabbimizin bizleri boyle musibetlerden muhafaza buyurmasini istemekden baska cozum yollarida dusunmek ve bunlari bir kac gun sonra havalar gulluk gulistanlik olduktan sonra ise unutmak degilde uygulamak gerekir.

Ve bunlari uygulayabilmek icinse o bolgedeki insanlar basta olmak uzere toplumun bilgilendirilmesi bilinclendirilmesi gerekir!

Bugun bu sel Paris'de olsaydi nasil olurdu?NY'da nelere yol acardi?'yi tartismakdansa bugun Turkiye ve bu ulkenin gozbebegi olan ve ona boylesi bir felaket yakismayan sehrinde yapici neler olabiliri tartismak konusmak en dogrusu...

Bu konusmalar, cozumler yada yaptirimlar ne kadar etkili olur bilemiyorum. Sel felaketinin ardindan suruklenen fabrika yada tirlardan akip giden zayiati paylasmaya duran, ve kaptigini aldigi gibi evine giden&goturen yada satan ve hak midir? hukuk mudur?, haksizlik midir ?diye dusunmeden bu mallarin ustune yatan, insanin kanini donduranlar kadar bu felaketten kendilerine rant saglamaya calisan siyasetcilerde ayni olcude dibe vurmus insanlar olup toplumsal bir iyilesmenin ne denli icinde bulunabilirler tartisilir.

NY'dayken Amerikali'lardaki; ertesi gunku hava durumuna gore, gunlerini planlama ozelligine hayran kalmisimdir. O gun belki meteoloji tahminleri yalnistir ve yagmurlu bir hava olacagini soylemektedir ve bu insanlar belki toplu tasima araclarina yada arabalarina 20-30 metre uzakta olabilecek sekilde bir yerlere gidecektir ama buna ragmen yanlarinda uzunca semsiyelerini tasimakdan bikkinlik yilginlik duymazlar. Yada o gun disari cikmayin mi deniyor cikmazlar. Disarida gorulebilecek olanlarin ise buyuk bir cogunlugu ya gocmenlerdir ya evsiz diye adlandirilan guruh.

Biz hala "hava durumu gaybtan haberdir itibar edilmez"der durur. Basimiza gelen her bir felakete "biz Turkuz bize bisi olmaz"mantigiyla yaklasir ve icine dalarsak bu manzaralarin bizi uzun yillar birakmayacagi gun gibi asikar.

PS:Selde vefat edenlerin olume giden yoldaki hikayeleri anlatiyor her bir TV kanalinda, ama en cok; gecenin bir vakti, uykularinda ve ailelerinden kilometrelerce uzakda olan tir soforlerinin vefati burkuyor icimi...