Sunday, April 15, 2007

Sevmek

SEVMEK

Kisi sevdigiyle olmak ister!. Sevdiginin hâliyle hâllenir. Sevgisi kadariyla, onunla yasar!. Sevginin ne oldugunu tam olarak bilemedigimiz için, çogunlukla, "begeni"ile "sevgi"yi birbirine karistiririz.. "Begeni" yaninda "sahip olma" arzusuyla açiga çikar!. Bir nesneden hoslandiginda, begendigin seye sahip olmak ve üzerindetasarruf edebilmek arzusuyla yasarsin. Bu tüm mahlukatta çok yaygin bir duygudur!. Kimi, begendigini cebine sokar; kimi begendigine tasma takip yaninda tasiyarak onunla hava atmak ister; kimi yakalayip inine sürükler. Hermahlûk yaradilis fitratina göre, begendigi üzerinde tasarruf etmek ister. "Sevmek" ise bundan çok farklidir. Sevince, yanlizca sevdigin için yasamak istersin!. Yalnizca yaninda olmak, yalnizca onun olmak, yalnizca onun zevk aldigiyla zevk alip, sevmediginden kaçmak istersin! Sevdigin öylesine sarmistir aklini, fikrini, ruhunu ki, her sey sana, onu hatirlatir; yaninda ikenbile onun içinde olmak istersin!. Yakinlik bile uzak gelir sana!. Sen kaybolursun, sende; sevdigin kalir yalnizca, beyninde!.. Onun bakisiyla bakar, onun degerlendirmesiyle degerlendirir, onun diliyle konusmaya baslarsin!. Gözün ondan baskasini görmez, kulagin ondanbaskasini duymaz, elin ondan baskasina uzanmaz olur!. Her an sana sahip olmasini; varliginin, tasarrufunun her an üzerinde olmasini, her an seni kucaklamasini istersin!. Bedensel yakinlik bile, korkunç uzaklik gibi gelir sana; ve onunla tek bir beden, tek bir ruh, tek bir suur olmayi dilersin!. Sevgi, fitratin müsait ise, sevdiginde yok edesiye yakar seni; ve güngelir kasinda-gözünde, yüzünde-dilinde sevdigini görürler de, "sen o olmusun" derler! Begenen sahip olmak ister. Seven ise sevdiginde yok olur; feda eder her seyi sevdigi ugruna!. Bazilarinin da sevgi kokusu sürülür üstüne; "asigim" sanir!. Ama sevdigi ugruna, fedakarlik etmeye gelince sira, o koku siliniverir üzerinden "kopamama" sabunuyla!. Parasindan kopamaz. Mevkiinden kopamaz. Yakinlarindan kopamaz. Içinde yasadigi ortamin güzelliklerinden kopamaz. "Etraf"tan kopamaz!. Derken kusurlar belirmeye baslar sevdigini sandiginin üzerinde.Eksiklikler görmeye baslar baslar, yetersizlikler görmeye baslar. Bunlar önce acima duygusuna dönüstürür sevgisini; uzaktan aciyarak seyretmeye baslar. Sonra tatli bir aniya dönüsür, sevgi sandigi duygulari!. Bu tecrübe gösterir ki, onun fitratinda sevgi programi yoktur!.. Begeniyi, sevgi sanmistir!.. Uzaklasma ondan gelmemis de, karsisindakinden gelmisse, bu defa "nefret"e döner "begeni"; ondan intikam alma duygusu gelisir içinde; ve vicdanla intikam dalgalari arasinda bir o yana bir bu yana sürüklenir durur; terkedilmisligin, uzaklasmanin, layik olmadigini yasamanin sanisiiçinde!.. Oysa yanlizca, fitratinda olmayan gerçek sevginin sonuçlariniyasamaktadir!. Cüzdani için, güzelligi-yakisikliligi için, kendisine hos gelen huylari için, mevkii-koltugu için, ilmi için begenmistir; sevdigini sanmis; sahip olamayinca da arzusuna erisememenin düs kirikligi içinde kopmus; yalnizca çikarlari dogrultusunda yasamayi tercih etmistir. Seven ise göze almistir kopmayi. Dislanmayi. Paradan-puldan, namdan nisandan, dosttan akrabadan uzak kalmayi. Fitratindan gelir sevgi!. Kullugu sevmek üzeredir!. Onunla, sevmeyiyasamak istedigi için yaratmistir onu Yaratan. O yüzden kopar anadan-babadan; dünyadan paradan! Seven, karsiliksiz sever!. Begenen karsiligini ister!. Benim istedigim gibi yasarsan seni bogarim sahip olduklarima, derbegenen!.. Onun zaten fitratinda yoktur sevgi, bilmez askin ne oldugunu!.. Ne üzere yaratilmissa, odur tüm mesgalesi. Karinca gibi çalisir; maymun gibi çiftlesir; aslan gibi yavrularina sahip çikar. Ama pervane gibi sevemez!. Atamaz kendini atese!. Sevgi sonunda yanmayi getirir!.. Begeni ise sonunda kaçmayi!. Begenen mahlûkat çogunluguna göre, "sevgi" delilikten bir türdür!.. Anlamazlar onlar, sevdigi ugruna, etraf ne derse desin deyip, her sarta katlanmayi! Ve "delillik bu" derler. Begenme bir tür "hobi"dir!. Bazen ömür boyu sürer, bazen bir kaçyil, bazen bir kaç ay!.. Sevgi bir ömür boyudur!. Bitmez, tükenmez, bazen durulur, bazen cosar ama hiç gerilemez!. Çogunlukla karsisindakinden yüzünü göstermesinden gelir sevgi insana!.. Bazen de özünden gösterir yüzünü O!. O zaman onlar için derler ki,"Allah"a asik oldu!.. "Kendine seçtikleri"dir sevenleri bir çehreden!. Özünden sevgiyi yasayanlardir, "mukarreb"leri!. Hünerlerini sergilemek için yaratmistir herseyi. Sevmek için yaratmistir sevilenleri!. Gözlerinde seyretmek için gözleri olarak yaratmistir "ask"i yasattiklarini!.. Avam anlamaz ve bilmez bu aski!. Bunun ask oldugunu!.. Oysa gerçek "ask" O'nun atesine pervane gibi atilip; varligini O'nda yitirip; O'nun "Baki"ligini yasattiklaridir gerçek "asik"lar!.. Özel bir fitratla gelmislerdir onlar, "asik" olmak için!.. Yasamlariboyunca bir deger tasimamistir dünya ve içindekiler!.. Parmaklarini bile kipirdatmamislardir dünya için!. "Allah" de ötesinde birak onlari hevalariyla oyalansinlar" hitabina maruz kalmistir programlari; ve hücrelerine nüfûz etmistir bu hitap!.. Gerçek anlamiyla onlar "yasarlar aski"; "Yasar onlarda aski"; sever, acir, merhamet eder onlarda kullarina; çünkü bu sifatlar için yaratmistir onlari!.. Var gel dostum, biz dönelim dünyamiza; bu masal gibi gelen sözler yeteri kadar islatti bizi!. Simdi kurulanmak zamani!. Dönelim dünyamiza, kosalim, çalisalim, didinelim; insanlari sevindirmekiçin onlara bir seyler verelim; ve gönüllerini hos etmek için güllabicilik eyleyelim!.. Sonra da, bunlari hep "Tanri -- için yapiyoruz!" diyerek vicdanlarimizi tatmin edelim!.. Gönül "ask" için yaratilmamissa, neye yarar bunca demek!. Iyisi mi, "hobi" kabilinden "dinle ilgilenip", günümüzü gün eylemek!.

No comments: