Bu sabah kahvaltida nerden aklima geldi bilemiyorum, ilkokul yillarima gittim:)4.sinifa kadar ogretmenim degismedi, ama besinci sinifta baska bir ogretmenimiz oldu, cunku 4 yil suresince ogretmenligimizi yapan Leman Hanim Almanya'ya yerlesti. Bu hanim cok disiplinli hatta gorunusu bile sert biriydi! hepimiz ondan cekinir ama cok da severdik. Din derslerimizde sureler dualar ezberlerdik, muhakkak ezberlenirdi, eger ezberlenmesin bir cezasi yada kirik notu olurdu. Fenni derslere verdigi ehemmiyet kadar din dersimizede ehemmiyet verirdi, onu gereksiz bir ders gormezdi Rifki Bey gibi. Rifki Bey bizim 5. sinif hocamizdi, Leman Hanimin yerine gelen ogretmendi, dine uzak biriydi, Ramazanda benim ve benim gibi kucucuk olan ama Ramazan orucunu tutmaya hevisli ogrencilerinin yaninda bile simitini yer cayinida cekinmeden icerdi, oruc tutmamasina sebeb ulseriydi, ama yilbasinda kadeh kadeh ickileri nasi huplettiginide anlatmadan geri durmazdi. Onun bizimle oldugu sene din derslerini bos gecirdik, cunku din dersinin ehemmiyetli bisi oldugunu dusunmuyordu, hatta soyle demisti siz akliniza gelen sorulari sorun oylece gecirelim bu dersi, sene sonunda hepimize bes verecekti zaten! Ben de, hani aileden gelen dindarliktan yada abimin hemen hersene karne hediyesi olarak aldigi cocuk kitaplarindan yada annemden, yada yada yazlari gittigim camiden mi ogrendim bilemiyorum,ama muhtemelen annem cunku Peygamber hayatlarini hikaye gibi anlatirdi, ilk insanin Hz. Adem oldugunu ogrenmistim, biliyordum, birde insanlarin ve cinlerin Allah'a kulluk icin varoluslarini. Bir gun sinifta-hani hocada dedi ya soru sorun oylece gecelim din derslerini, diye-baktim kimse birsey sormuyor, derslerde oylece kaynayip gidiyor, ama benim zihnimde sorular var aydinlanmasi gereken, derken parmak kaldirdim ve soyle sordum "Ogretmenim ilk insan Hz. Adem mi once yasamistir, yoksa ilk insan diye kitapta gosterilenler mi?, tahmin edersiniz ki cevap"tabiki kitabimizda gecen ilk insanlar dedi. Ama bu beni tatmin etmedi, daha cok aklimi karistirdi, cunku annem Hz. Ademin ilk insan oldugunu soyluyor ama bu adamsa ilk inanin kitaplardaki gibi vahsi, saci basi birbirine girmis yaratik gibi bisi oldugundan bahsediyordu... daha sonra o ders olup olmadigindan emin degilim ,ben yine Rifki Bey'e sordum, Cinler varmidir? bana soyle sertce bi bakis atti, sen neden dedi boyle sorular soruyorsun bakiyim??????!!!!! yok oyle seyler! ben bir daha soru sormadan mezun oldum ilkokuldan!
Ben esime bunu anlattigimda, oda bana ilkokuldaki bir mudurunden bahsetti. Mudur bey imanli biriymis, her bos dersi olan sinifa gider Allah'i anlatir, Evrim safsatasini onlarin beyinlerinden guzel orneklerle silmeye calisirmis. Esim hic unutmadigini soyluyor onun anlattiklarini. Allah'in insani serefli bir varlik olarak yarattigini, maymun gibi bir hayvandan gelemeyecegni anlatip, Allah'in varligini ispat eden ornekler verir. Onlarin o kucucuk beyinlerine asilanmak istenen dinsizlik, Allah'a imansizlik, inancsizlk olgusunu silmeye calisirmis, simdilerde belki 70 kusur yasinda bir beydir, yasiyorsa Rabbim omrunu ziyade etsin, hayirli ve de Riza'sina uygun amellerini arttirsin, hakikat yurduna gitmissede Rabbim mekanini Cennet etsin, amel defterini acik olanlardan hayir hasenati surekli devam edenlerden eylesin(Amin)
Tuesday, July 31, 2007
Bugun mutluyum:)gerci hemen hergun kendime mutlu olacak bir sebeb bulurum, bulmaya calisirim, depresif oldugum zamanlardada bu boyledir hamdolsun, ya birine anlatirim sIkIntimi yadahem anlatir hem aglarim:)) ama acilirim, yine mutlu olurum:) seviyorum bu huyumu:)Bugunse gecen hafta bed bath&beyond'in web sayfasindan bi urun begenmis, hele indirimde oldugunu gorunce, haftasonunu zor etmis, onca yagmura yinede magzasina gitmistik:))ama magzadaki gorevliler bulamadilar bahsettigimiz urunu, derken store manager geldi, web sayfasindan urunu check etti, isterseniz order yapalim dedi ve bize bi guzellik yaparak shipping'ide wave etti:))oyle olunca istedigimiz urune cok da iyi bi fiyata almis olduk, iki gun sonrada elimize ulasmasi cok daha guzel oldu,hem cabuk gelmesi hemde web sayfasinda gordugumden cok daha guzel bisi olmasi beni mutlu etti:)urun ne mi, iste su:)
Friday, July 27, 2007
Tebessum:))
Bugun kultur merkezinde cocuklarin hazirladigi programa davetliydik, giriste Gonca dergileri siralanmisti, bir tanesini aldim elime, eve gittigimde Aslihan'a okurum bir kac hikaye diye:)eve geldikten sonra yogunlugumuzu uykuyla attik kizimla, cunku o butun binayi dolasan bense arkadasindan kosan anne insani oldugumdan ancak uyku iyi gelebilirdi bu yorgunluga:)derken aksam olmak uzereyken uyandik!babamizla manavda bulusup manav alisverisimizi yaptik eve geldik, eve geldikten sonra bende gonca dergisine bakinmaya basladim,yemek icin disari cikacagimizdan babamizin hazirlanmasini bekliyorduk, hatta bir hikaye bile okudum aslihana, derken ben dergiyi karistiriyordum, birden orta sayfalarda bir yerde, derginin en renkli sayalarindan olan bu kosede Kuaybe Basturk ismini gorunce, yuzumde kocaman bir gulumseme olustu:) esime seslendim, aaaa biliyormusun, taniyorum ben bu sayfanin yazarini, aaaaaaa hadii gel gel cabuk bak azizzzzz!!!!Kuaybecim Gonca'ya yazdigini soylemistin ama ben senin yazdiklarini takip edemeyecegim diye acikcasi uzulmustum, cunku senin guzel bir kose hazirlayacagini biliyordum, ve dergide yazdiginida unutmus bir haldeydim bugun,belki beynimin cok dolu olmasindan! fakat isminin birden karsima cikmasi beni cok mutlu etti:)esim nerden taniyorsun diyince, blogtan, hani sana gostermistim ya fotografini bir Yusufcuk vardi iste onun annesi:))dedim:)bloglardan tanidigim yuzyuze gorusmesekte,arkadasim dedigim o yakinlikta gordugum bir cok insan var, bu da blog dunyasinin en guzel nimeti olsa gerek:)tekrar basarilar sana Kuaybecim!
Thursday, July 26, 2007
basliksiz..
Turkiye'den uzak olunca tabi daha ziyade gunluk gelen Turk gazetesinden yada internetten takip ediyorum haberleri, ve resmen soklar yasadim, hakikaten bu kadarmi seviyesizlesebilir siyasiler dedim, dedirttiler, guzel yurdumun guzel insani kendilerine oy vermedigi icin ne aptalliklari kaldi, nede dunyada gordukleri o kadar millet icinde en kisiliksiz oluslari, sensin kisiliksiz diye bagirmak isterdim o secilemeyen vekil adayina! yada secmene aptal diyene, sana oy verip meclise getiren seni dokunulmazlik zirhina sokan bu yurdun insani degilmi, senden aptali olurmu, secilipte milletime nasil hizmet ederim dusuncesi yerine hakaret edip kendini bisi sanan ukala, densiz!bi de hanim olacaksin! Sevgi ,Saygi erdemleri kalbinden sanki cerrahi mudahaleyle alinmis seviyesiz!, bu kadar igrenmedim siyasetten nerde kaybettginde hatayi kendinde arayacak erdem! su yaziya bir bakin derim"Seçmene aptal diyen aptallara..." diye basliyor...
birde su yaziya goz atin derim Tugce Baran
birde su yaziya goz atin derim Tugce Baran
Sunday, July 22, 2007
Canim Ulkem!
Aleyhte olusturulmaya calisilan kamuoyu terst tepki yapti ve daha da cok oy alarak AKP iktidar oldu, hamdolsun halkimiz hizmet edenle etmeyeni ayirt eder oldu, ne denebilirki Allah hakkimizda hayirli etsin, Allah hizmetlerini mubarek kilsin! Adaletten duruslukten ayirmasin, Rabbim izzet versin, milletimizi zelil etmesin! Elhamdulillah!
Monday, July 16, 2007
Tefekkur!
23 – MÜ’MİNûN SÛRESİ 118 âyet olup Mekke döneminin sonunda nazil olmuştur. Hac sûresi, müminlerin dünya ve âhirette felaha ereceğini bildirmişti. Peşinden gelen bu sûre, bu felahın, hangi şartlara ve vasıflara bağlı olduğunu bildirir. Daha sonraki uzun bölümde (23-73 âyetler) bu şartları haiz olan nebîlerin fazilet mücadeleleri örnek verilir. Sonra âhiret hayatına geçilir. Öldükten sonra dirilmeyi akıllarına sığdıramayan kâfirlere Allah’ın muazzam kudretinin delilleri zikredilir. Müteakiben iman ve inkâr ehlinin âhiretteki âkıbetleri bildirilir.
Hz. Ömer (r.a) şöyle demiştir: “Resulullah (a.s.) a vahiy indiğinde biz yanında arı vızıltısı gibi bir ses işitirdik. Bir gün üzerine vahiy indi, bir süre bekledik. Derken üzerindeki bu hal açıldı, hemen kıbleye dönüp ellerini kaldırdı: “Ya Rabbî, bizi çoğalt, eksiltme. Değerimizi artır, bizi hakir kılma. Bize ver, mahrum etme. Bizi tercih et, başkalarını bizim üzerimize tercih etme. Bizden razı ol ve bizi razı eyle” diye dua etti. Sonra da: “Bana on âyet indirildi ki kim bunları yerine getirirse cennete girer”
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1 – Muhakkak ki müminler, mutluluk ve başarıya erdiler.
2 – Onlar namazlarında tam bir saygı ve tevazu içindedirler.
3 – Onlar boş şeylerden uzak dururlar. [25,72]
4 – Onlar zekâtı ifa ederler. [91,9-10; 41,6-7]
5-7 – Onlar mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve cariyeleri ile ilişki kurarlar. Çünkü bunu yapanlar ayıplanamazlar. Ama bu sınırın ötesine geçmek peşinde olanlar, işte onlardır haddi aşanlar.
8 – O müminler üzerlerindeki emanetleri gözetirler, verdikleri sözleri tam tamına tutarlar.
Ahitler: Gerek kendi aralarındaki akitler, gerekse Allah Teâlaya karşı verdikleri ahitlerdir.
9 – Onlar namazlarını vaktinde eda edip zayi etmekten korurlar.
Namazlarını vakti vaktine, huşû içinde devam ettirirler.
10 – İşte vâris olanlar onlardır. [19,63; 43,72]
11 – Ebedî kalacakları Firdevs cennetine vâris olanlar onlardır.
12 – Şu bir gerçektir ki Biz insanı süzme çamurdan yaratırız. [30,20; 6,2; 32,8]
İnsanın süzme çamurdan, yani balçığın özünden yaratıldığını bildiren âyetler, insan bedeninin toprakta yetişen ya da toprağın bileşiminde bulunan çeşitli organik veya inorganik maddelerden oluştuğuna, toprakta yetişen besinlerin özümlenmesi yoluyla bu unsurların sürekli olarak canlı hücrelere dönüştüğüne
işaret etmektedir. Böylesi bir vücuda bunca imkânları ve sistemleri lütfeden Allah’a şükretme gereğini hatırlatmaktadır. 12-14. âyetlerde geçen mazi sigaları, bu yaratılış başından kıyamete kadar devam ettiğinden, muzari (geniş zaman) anlamı taşımaktadırlar.
13 – Sonra onu nutfe (sperm) halinde sağlam bir yere yerleştiririz.
14 – Sonra nutfeyi alakaya (yapışkan döllenmiş hücreye), alakayı mudgaya, yani bir çiğnem et görünümündeki varlığa, mudgayı kemiklere dönüştürür, sonra da kemiklere et giydirip, derken yeni bir yaratılışa mazhar ederiz. İşte bak da Allahın ne mükemmel yaratan olduğunu bir düşün! [22,5]
15 – Ve bütün bunlardan sonra, siz ey insanlar, ölürsünüz. [21,35]
16 – Sonra büyük duruşma (kıyamet) günü diriltilirsiniz.
17 – Yine şu da bir gerçektir ki Biz sizin üstünüzde yedi tabaka yarattık. Biz yaratmadan da, yarattıklarımızdan da habersiz değiliz. [2, 29; 40,57; 32,4-12; 17,44; 71,15; 65,12]
“Tarâik” tarîkanın çoğuludur. Bu, göklerin, Allah katında inen emirlerin geçtiği yer olması itibariyledir (Talak,12). Müfessirlerin çoğu burayı yedi gök diye açıklarlar. Elmalılı M. H. Yazır ise “İnsanın yedi idrâk yolu, yani görme, işitme, tatma, koklama ve dokunmanın yanında akıl ve vahiy yolları” olduğunu düşünür.
18 – Biz gökten belirlediğimiz bir ölçüye göre su indirir ve onu yerde dinlendiririz. Ama dilersek onu yerden gidermeye de kadiriz.
Âyette geçen “eskennâhu” yağmur sularının durgunlaştırılmasını ve yerde dinlendirilmesini ifade eder. Yağmur suları toprak tarafından yavaş yavaş emilerek dibe iner. Eğer böyle olmayıp birden inseydi veya sel halinde akıp gitseydi hem büyük zararlara sebep olur, hem de canlılar, yağmurun hayat veren faydalarından mahrum kalırlardı.
Diğer taraftan Zümer, 21 âyetinin beyan buyurduğu üzere Allah, gökten indirdiği yağmur sularını yerde süzdürüp menbalara yerleştirmekte, oralarda dinlendirmekte, sonra o depolardan yeryüzüne çıkartıp canlıların istifadesine vermektedir. Dikkat etmeli ki yağmur, bütün kâinat içinde, milyonlarca yıldız arasında yalnız dünyada mevcuttur. Bu su olmasaydı, hayat düşünülemezdi. Bu büyük nimet elbette tesadüfî değildir.
19 – O su ile sizin için hurma ve üzüm bağları yetiştirdik ki onlarda size çok faydalar vardır, onlardan yersiniz de. [16,11; 36,34-35]
Hurma ve üzüm Araplarca en marûf meyveler olduğundan, misal olarak yalnız bunlar zikredilmiştir.
20 – Sina Dağından çıkan bir nebat da yetiştirdik ki o ağaç hem yağ, hem de yiyenlere bir katık çıkarır.
Bu ağaç zeytin ağacıdır.
21 – Evcil hayvanlarda da sizin için ibretler vardır.
Onların içinden çıkan sütle sizi besleriz.
Daha onlarda sizin için nice faydalar bulunur.
Onların etinden de yersiniz. [16,5-7; 36,71-73]
22 – Onlara da gemilere de binersiniz. [17,70]
*
Hz. Ömer (r.a) şöyle demiştir: “Resulullah (a.s.) a vahiy indiğinde biz yanında arı vızıltısı gibi bir ses işitirdik. Bir gün üzerine vahiy indi, bir süre bekledik. Derken üzerindeki bu hal açıldı, hemen kıbleye dönüp ellerini kaldırdı: “Ya Rabbî, bizi çoğalt, eksiltme. Değerimizi artır, bizi hakir kılma. Bize ver, mahrum etme. Bizi tercih et, başkalarını bizim üzerimize tercih etme. Bizden razı ol ve bizi razı eyle” diye dua etti. Sonra da: “Bana on âyet indirildi ki kim bunları yerine getirirse cennete girer”
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1 – Muhakkak ki müminler, mutluluk ve başarıya erdiler.
2 – Onlar namazlarında tam bir saygı ve tevazu içindedirler.
3 – Onlar boş şeylerden uzak dururlar. [25,72]
4 – Onlar zekâtı ifa ederler. [91,9-10; 41,6-7]
5-7 – Onlar mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve cariyeleri ile ilişki kurarlar. Çünkü bunu yapanlar ayıplanamazlar. Ama bu sınırın ötesine geçmek peşinde olanlar, işte onlardır haddi aşanlar.
8 – O müminler üzerlerindeki emanetleri gözetirler, verdikleri sözleri tam tamına tutarlar.
Ahitler: Gerek kendi aralarındaki akitler, gerekse Allah Teâlaya karşı verdikleri ahitlerdir.
9 – Onlar namazlarını vaktinde eda edip zayi etmekten korurlar.
Namazlarını vakti vaktine, huşû içinde devam ettirirler.
10 – İşte vâris olanlar onlardır. [19,63; 43,72]
11 – Ebedî kalacakları Firdevs cennetine vâris olanlar onlardır.
12 – Şu bir gerçektir ki Biz insanı süzme çamurdan yaratırız. [30,20; 6,2; 32,8]
İnsanın süzme çamurdan, yani balçığın özünden yaratıldığını bildiren âyetler, insan bedeninin toprakta yetişen ya da toprağın bileşiminde bulunan çeşitli organik veya inorganik maddelerden oluştuğuna, toprakta yetişen besinlerin özümlenmesi yoluyla bu unsurların sürekli olarak canlı hücrelere dönüştüğüne
işaret etmektedir. Böylesi bir vücuda bunca imkânları ve sistemleri lütfeden Allah’a şükretme gereğini hatırlatmaktadır. 12-14. âyetlerde geçen mazi sigaları, bu yaratılış başından kıyamete kadar devam ettiğinden, muzari (geniş zaman) anlamı taşımaktadırlar.
13 – Sonra onu nutfe (sperm) halinde sağlam bir yere yerleştiririz.
14 – Sonra nutfeyi alakaya (yapışkan döllenmiş hücreye), alakayı mudgaya, yani bir çiğnem et görünümündeki varlığa, mudgayı kemiklere dönüştürür, sonra da kemiklere et giydirip, derken yeni bir yaratılışa mazhar ederiz. İşte bak da Allahın ne mükemmel yaratan olduğunu bir düşün! [22,5]
15 – Ve bütün bunlardan sonra, siz ey insanlar, ölürsünüz. [21,35]
16 – Sonra büyük duruşma (kıyamet) günü diriltilirsiniz.
17 – Yine şu da bir gerçektir ki Biz sizin üstünüzde yedi tabaka yarattık. Biz yaratmadan da, yarattıklarımızdan da habersiz değiliz. [2, 29; 40,57; 32,4-12; 17,44; 71,15; 65,12]
“Tarâik” tarîkanın çoğuludur. Bu, göklerin, Allah katında inen emirlerin geçtiği yer olması itibariyledir (Talak,12). Müfessirlerin çoğu burayı yedi gök diye açıklarlar. Elmalılı M. H. Yazır ise “İnsanın yedi idrâk yolu, yani görme, işitme, tatma, koklama ve dokunmanın yanında akıl ve vahiy yolları” olduğunu düşünür.
18 – Biz gökten belirlediğimiz bir ölçüye göre su indirir ve onu yerde dinlendiririz. Ama dilersek onu yerden gidermeye de kadiriz.
Âyette geçen “eskennâhu” yağmur sularının durgunlaştırılmasını ve yerde dinlendirilmesini ifade eder. Yağmur suları toprak tarafından yavaş yavaş emilerek dibe iner. Eğer böyle olmayıp birden inseydi veya sel halinde akıp gitseydi hem büyük zararlara sebep olur, hem de canlılar, yağmurun hayat veren faydalarından mahrum kalırlardı.
Diğer taraftan Zümer, 21 âyetinin beyan buyurduğu üzere Allah, gökten indirdiği yağmur sularını yerde süzdürüp menbalara yerleştirmekte, oralarda dinlendirmekte, sonra o depolardan yeryüzüne çıkartıp canlıların istifadesine vermektedir. Dikkat etmeli ki yağmur, bütün kâinat içinde, milyonlarca yıldız arasında yalnız dünyada mevcuttur. Bu su olmasaydı, hayat düşünülemezdi. Bu büyük nimet elbette tesadüfî değildir.
19 – O su ile sizin için hurma ve üzüm bağları yetiştirdik ki onlarda size çok faydalar vardır, onlardan yersiniz de. [16,11; 36,34-35]
Hurma ve üzüm Araplarca en marûf meyveler olduğundan, misal olarak yalnız bunlar zikredilmiştir.
20 – Sina Dağından çıkan bir nebat da yetiştirdik ki o ağaç hem yağ, hem de yiyenlere bir katık çıkarır.
Bu ağaç zeytin ağacıdır.
21 – Evcil hayvanlarda da sizin için ibretler vardır.
Onların içinden çıkan sütle sizi besleriz.
Daha onlarda sizin için nice faydalar bulunur.
Onların etinden de yersiniz. [16,5-7; 36,71-73]
22 – Onlara da gemilere de binersiniz. [17,70]
*
Sunday, July 15, 2007
Bugun ayakalrim agriyor:)oyle cok gezdikki:))hic ummadigim kadar ucuz vede kaliteli seyler aldim, aldik:))bi tek kizim mahrum kaldi bu alisveristen:P, macsy'e bu sene bii oldu:)hakikaten turkiyede bile bu kadar ucuz olamaz deidgim fiyata etekler aldim, bugunde yine iki etek aldim, ayni model farkli renk ama gercekten haria bir fiyat:)gectigmiz cuma gunu bir arkadasta gordugum ve NY company'de indirime dusen gomlektende size ima gore bulunca onuda alip eteklerimden biriyle cok seker bir takim yapmis oldum:))Elhmdulillah, Rabbim hayirli gunlerde hayirli zamanlarda hayirlisiyla kullanmayi nasip etsin, esimde kendine pantolonlar aldi:))diyorum kayinpederim gorse kesin esimin iki kati kadar alirdi, buraya geldiklerinde fiyatlar turkiyeden daha uygun geliyor onlara:))Yazin ders almadigim icin keyfim daha bi yerinde:)stajim ilkbahara kalacak ama olsun diyorm, cunku esim haftaici 4 gun okula gidiyor benimle hem saatleri cakisackti hemde aslihanla cok zor olacakti, gec olsun guc olmasin, hayirlisiya bitsin insaallah:)Dun lise arkadasimla butun gun msn'deydim aralarda aslihani yedirdim, uyttum vs...kendimi lise yillarinda gibi hissettim, hakikaten butun gun konusurduk ve konusacak seyde bulurduk, dun en son webcam'den aldighimiz kiyafetleri birbirimize gostermemiz, tam bir liselilikti:)))biz hep boyleydik, birimiz bisi alsin digerine muhakkak goseterir, begenenin elinde kalirdi:)geneldede o el benimki olurdu:)))cunku derya cok guzel seyler bulurdu, ozellikle benim amerikada oldugum yillar turkiye donuste onun esyalarina bakar begendiklerime el koyar yada aynisndan sipari ederdim:)mesela bana aldigi mavi jeans'ten bir pantolon vardi, abartmiyorum bes yil giydim:)))artik baya eskidide duruyor bi tarafta:)))atmaya kiyamadim ayni modelden diktirim belki diye:))ipli mipli bisidi:)) iste boyle yaz cok guzel ele turkiyede olsak daha bi guzel olabilirdi, ama Rabbim en hayirli zamanda donmeyi vede guzel yazlar gecireyi nasip etsin insaallah:)
Thursday, July 12, 2007
Can sIkIcI
Bugun nerdeyse bir ay once aciklanmasi gereken sinavimin notu belli olmus! gcici bir C vermisti hoca bir odevim eksik diye!neyse tamamladim ettim, hani ben bekliyorum bir A verir diye, cunku butun sinavlarim iyi gecmisti, biri haric, neye bugun baktim dersimin ortalamasi B+ olarak gecmis kayitlara, neyse dedim su eksik sinmavin sonucuna da bi bakiyim 95 almisim!not ortalamam 88.5 geliyor, hocada sagolsun 2.5 puandan sebeb B+ veriyor,hani hamdediyorum bulmusta bunamis degilim ama iste A bekliyordum! bazen cok gicik oluyor bu hocalar ya!ne can sIkIcI sey!
Friday, July 06, 2007
Kac gundur yazmak istiyorum bir hadise ve bana dusundurdukleri hakkinda ama bir turlu olamadi. Yalanci Yarim dizisini cok severdik, ara sira bazi bolumlerini cok cocuksu bulsakta, her persembe yada c.tesi you tube'a yuklenmesini sabirsizlikla beklerdik, ta ki gecen haftaya kadar...Hakikaten soke olduk esimle, hani hic beklenen bir sey degildi basroldeki oyuncunun boyle ansizin olan kazasi ve ardindan gelen olumu...Inna lillahi ve ileyhi raciun dedik! Hepimiz olecegimizi biliyoruz, ama genclikten ileri gelen birsey sanirim ki olumu ekseriya biraz daha gec yaslara yakisan birsey goruyoruz!yalniz henuz ceyrek asri yeni doldurmusken bu yeryuzu misafirhanesinde, birden ebed alemine acilmis olabiliyor kapilar! Acikcasi bu duydugum en uzucu olum haberlerinden biriydi, belki benimle yasit olmasi, belki 28. yas gunumun hemen oncesinde olmasi cok etkiledi beni...resmen benimde basima bisi gelirmi diye dusunmedim urkmedim degil, olumu cok yakin hissettigim zaman dilimlerinden birini yasadim...Hayatta Allah'tan ve O'na ve Rasulu'nun getirdiklerine imandan baska hersey bos bunu birkez daha anladim....Hakikaten ev, evlad, es, hepsi dunya hayatinin zineti, susu, hersey emanet hic birsey baki degil, sadece Rabbin rizasi gozetilenler haric...Baris Akarsu'nun annesine kalben oyle uzuldumki, yerinde olmayi hic istemezdim, Rabbim imtihan etmesin, ama annesine masaallah da dedim, hakikaten Rabbim veriyorsa bir imtihan sabrini da veriyor buna bir kez daha inandim gonulden, annesinin soyle dedigi yaziyordu okudugum bir haberde"Rabbim onu cok sevdi yanina aldi", evlad iste Rabbimizin en guzel emanetlerinden, veren O, alacak kudrete sahip olan da O. Bunu bilmek meseleyi bu suurla kavramak ne buyuk bahtiyarlik, ama sabrida cok guc iste...Rabbim bize hayirli imtihanlar versin, kaldirmayacagimiz seylerle bizi imtihan etmesin, imtihan oldugumuz seylerde kaybedenlerden degilde kazananlardan olalim insaallah!Olum her an gudnemde nezaman nerde ve ne hal uzere gelecegi belli olmayan birsy o yuzden ya Agizlarin tadni kaciran olumu cokca zikredin diyor Allah Rasulu(sav) hatirlayalimki olumu sIkca ebedi kalacagimiz yurda olan bagimiz, istiyakimiz, vede o olcude amellerimizin guzelligi, ihlasi artsin insaAllah....
Monday, July 02, 2007
3 Temmuza dair...
Annem'e sormustuk bir gun,"yaslaninca nasi oluyor 40 yil 50 yil nasi hatirlaniyor, nasi bisi o kadar yili gecirmek diye", annnemde bize, sadece onemli gunleri hatiriyorsun,mesela benim onem verdigim, mesela dugunumu, cocuklarimin dogdugu gunleri, sevdigim birinin vefatini demistide,nasi bir duygu olmali ki bu demistim! dunya hayatimin 28. yilindayim bugun:)annemin dedigi sekilde hatirliyorum gecmisi:) 18'lerdeyken 28 yas ne cok gelirdi, simdi ne de genc bir yas aslinda diyorum...ozellikle 19'dan sonra ne de cabuk tukendi bu 20 li yaslar! Dogum gunumu ilk kez bir gun oncesinden kutlayan Turkiye'den bir arkadasim oldu! esim napacak en cok onu merak ediyorum:)Aslinda yaslandigim icin aglamak istiyorum, ben acaba cok mu pardon garip bir duygusalmiyim:)Rabbim hayir ve hasenatla dolu bir omur nasip etsin dilerim...
Subscribe to:
Posts (Atom)